Ekonomi ve iş dünyasında yaşanan son olaylar şöyle;
Ülkemiz’de 5G teknolojisine öncülük eden kurumlardan İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, ülke genelinde nisan ayından itibaren kullanıma sunulacak bu ağın, şehirlerde ve tüm sektörlerde dönüşüm ve gelişimi sağlayacağını belirtti.
Ülkemiz’de 1 Nisan 2026’dan itibaren kullanıma sunulması planlanan 5G teknolojisinin şehir yönetiminden vatandaşların günlük yaşamına kadar pek oldukça alanda köklü değişiklikler yaratması öngörülüyor.
Bu teknoloji ile 15 Nisan 2024’te tanışan İTÜ’de 5G altyapısı kullanılıyor. Üniversite, bu alanda öncü kurumlar arasında yer alıyor.
5G’nin Ülkemiz’ye sağlayacağı yenilikleri AA muhabirine değerlendiren İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, bu teknolojinin sunduğu yüksek bant genişliği, ultra düşük gecikme süresi ve yoğun makine tipi haberleşme kabiliyetiyle Ülkemiz’nin, akıllı şehir uygulamalarını farklı bir seviyeye taşıyacağını belirtti.
5G haberleşme altyapısı üzerinden veri toplama, dev veri analizi, gelişmiş karar destek sistemleri ve yapay zeka benzeri teknolojik araçlarla şehirlerin daha verimli, güvenli ve duyarlı hale gelmesinin mümkün olacağını dile getiren Ata, “5G teknolojilerinin, ülkemizin akıllı şehirler vizyonunda hızlandırıcı görev üstleneceğini net olarak söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.
– Akıllı şebekelerin gelişmesinde kritik rol oynayacak
Prof. Dr. Ata, trafik yönetiminde araçların, altyapıların ve yayaların anlık haberleşmesi sayesinde yoğunluğa anlık tepki verebilen, trafik akışını dinamik olarak düzenleyen ve kaza riskini azaltan bir ortam sağlanacağını belirtti.
Uzaktan sürüş ve otonom araçlar adına gerekli olan anlık ve güvenilir veri iletiminin de 5G ile mümkün hale geleceğini vurgulayan Ata, bu sayede ulaşım sürelerinin kısalacağını ve yakıt tüketiminin optimize edileceğini ifade etti.
Enerji verimliliğinin sağlanması ve akıllı şebekelerin gelişmesinde de 5G teknolojisinin kritik rol oynayacağını kaydeden Ata, yüksek bağlantı kapasitesi ve düşük gecikmeli veri toplama imkanı sayesinde dinamik şebeke yönetiminin mümkün hale geleceğini belirtti.
Ata, yenilenebilir enerji santralleriyle farklı tüketim noktaları arasında entegrasyon, otomasyon, tahmin ve anlık tepki yeteneği sağlanarak, enerji verimliliğini artırıcı yöntemlerin kullanılabileceğini dile getirdi.
5G teknolojisinin afet yönetimi alanında da kritik rol oynayacağını belirten Ata, erken uyarı sistemlerinin güçleneceğini ve su baskını sensörlerinden orman yangını gözlem kameralarına kadar farklı algılayıcılardan gelen kritik verilerin gecikmesiz olarak yetkili birimlere aktarılacağını vurguladı.
Ata, 5G’nin ağ dilimleme özelliği sayesinde afet anında etkin ve garantili iletişim bantlarının oluşturulabileceği bilgisini verdi.
5G’nin sağlayacağı kentsel dönüşüm süreçlerine değinen Ata, binaların durumunun, yerleştirilen sensörler aracılığıyla 5G ağı üzerinden sürekli izlenebileceğini ve şehirlerin dijital ikizlerinin çıkarılabileceğini kaydetti.
Ata, şehirlerin birçok noktasından toplanan anlık verilerin, imar planlarının ve altyapı yatırımlarının veriye dayalı şekilde yapılmasına olanak tanıyarak daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kentsel alanlar oluşturacağını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Ata, 5G teknolojisinin sunduğu dev veri kapasitesi, yüksek hız ve nesnelerin interneti (IoT) cihazlarının yaygınlaşmasıyla birlikte siber güvenlik önlemlerinin öneminin de arttığını vurguladı.
Veri güvenliğini sağlamak, kişisel mahremiyeti korumak ve teknolojinin potansiyelinden güvenle yararlanmak adına alınması gereken önlemlere dikkati çeken Ata, “Akıllı şehirlerde kullanılacak milyonlarca cihazın güvenli bir şekilde haberleşebilmesi adına güçlü şifreleme ve kimlik doğrulama, düzenli yazılım güncellemeleri ve güvenli bağlantı protokolleri uygulanması gerekir.” aktardı.
Ata, veri güvenliği önlemleriyle birlikte 5G’nin pek oldukça sektörde dönüşüm sağlayacağını belirterek, “İmalat sektöründen enerji sektörüne, eğitimden sağlığa pek oldukça alanda 5G teknolojisinin sağladığı imkanlar toplumu ve ekonomiyi dönüştürerek, bireylerin yaşam kalitesini artıracaktır.” ifadelerini kullandı.
– 6G ve yapay zeka destekli ağ teknolojileri 2030’larda
Mobil haberleşme sistemlerinin sürekli teknolojik ilerleme içinde olduğunu, genelde 10 yılda bir sektörde kritik adım atıldığını söyleyen Ata, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Her teknolojik adım AR-GE, standartlaşma ve prototipleme çalışmalarıyla başlıyor. Ardından ticarileşme ve yaygınlaşma süreçleri mümkün oluyor. Ülkemizde de tüm dünyayla birlikte 2030’larda 6G ve yapay zeka destekli ağ teknolojilerinin hayatımıza daha oldukça girmesini bekliyoruz. Mevcut 5G çalışmalarında da ağ verimliliğini artırmak, enerji tüketimini optimize etmek ve karmaşık ağ yönetimini otomatikleştirmek adına yapay zeka tabanlı çözümler aktif olarak çalışılıyor.
Ayrıca 6G’deki ultra bağlantılılığı sağlayacak yeniden konfigüre edilebilir akıllı yüzeyler ve uydu destekli haberleşme çözümleri, bütünleşik algılama ve haberleşme sistemleri benzeri yenilikçi alanlarda kritik Ar-Ge faaliyetleri yürütülüyor. Araştırma sonuçlarının mobil haberleşme standartlarına, ardından da somut ürün ve çözümlere dönüşmesiyle 6G sistemlere geçişimiz hızlanacaktır.”
– 5G altyapısı ile otonom otobüs sürüşü yapılıyor
Prof. Dr. Ata, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nin 5G ağına sahip ilk kampüs alanı olmasının kendileri adına kritik bir sorumluluk ve gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
Özel sektör ve akademi işbirliğiyle kurulan açık alan 5G ağı sayesinde araştırma, geliştirme ve test imkanlarının arttığına vurgu yapan Ata, “5G’nin temel unsurlarından biri düşük gecikme süresi olunca, 5G Teknoloji Kampüsünde odaklandığımız ilk çalışmalar arasında, kampüs içinde kullanılan ve 5G test altyapısı ile desteklenen otonom otobüs projesi yer aldı.” aktardı.
Ata, üniversitede cihazlar arası haberleşme ve yüksek veri hızı odaklı akıllı şehir uygulamaları, ekolojik izleme ve erken uyarı sistemleri benzeri çeşitli proje çalışmalarının da sürdüğünü bildirdi.
AA