BM, metan emisyonlarında beklenen düşüşün 2030 hedefinin oldukça gerisinde olduğunu bildirdi

Gündemdeki son gelişmelere göre;

Ülkelerin verdiği taahhütlerin metan emisyonlarında 2030’a kadar yüzde 8 ile tarihi bir düşüşe yol açabileceği fakat bu oranın küresel metan emisyonlarını yüzde 30 azaltma hedefinin oldukça gerisinde kaldığı belirtildi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Brezilya’nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, İklim ve Temiz Hava Koalisyonu ile hazırladığı Küresel Metan Durum Raporu’nu açıkladı.

Rapor, mevcut küresel ısınmanın neredeyse üçte birinden sorumlu olan metan emisyonlarının azaltılmasına yönelik çabalardaki ilerleme ve boşlukları kapsayan bir değerlendirme sunuyor.

Buna göre, küresel çapta çapında metan emisyonlarındaki yükseliş sürüyor fakat 2030’a kadar metan emisyonlarının ulusal politikalar, sektörel düzenlemeler ve piyasadaki değişimlerle önceki tahminlere göre daha düşük seyredeceği öngörülüyor.

Avrupa ve Kuzey Amerika’daki taze atık düzenlemeleri ve 2020-2024 döneminde doğal gaz piyasalarında görülen yavaş büyüme, metan emisyonlarına yönelik projeksiyonları düşürdü.

– Tarihteki en dev ve sürdürülebilir metan düşüşü görülebilir

Ülkelerin bu sene ortasına kadar BM’ye sunduğu ulusal katkı beyanları ve ulusal Metan Eylem Planları, metan emisyonlarının 2030’a kadar 2020 seviyelerinin yüzde 8 altına inebileceğini gösteriyor. Bu planların tam olarak uygulanması, tarihteki en dev ve sürdürülebilir metan emisyonu düşüşünü sağlayabilir.

Öte yandan, ülkelerin 2021’de COP26’da anlaşmaya vardığı Küresel Metan Taahhüdünde metan emisyonlarını 2030’a kadar 2020 seviyesine göre yüzde 30 azaltma hedefine ulaşabilmek adına kanıtlanmış ve mevcut kontrol önlemlerinin tam ölçekli şekilde uygulanması gerekiyor.

UNEP’e göre, küresel metan azaltım potansiyelinin yüzde 72’si G20 başta olmak üzere dev ekonomilerde bulunuyor. Tarım, atık ve fosil yakıt sektörlerindeki azaltım çalışmalarıyla bu ülkelerdeki emisyonların 2030’a kadar 2020 seviyelerine göre yüzde 36 düşebileceği hesaplanıyor.

Ölçüm, raporlama ve finansman alanında daha güçlü sistemlerin metan emisyonu düşüşündeki ilerlemenin izlenmesi, dev metan kaynaklarının hedeflenmesi ve yatırım açığının kapanması adına hayati önem taşıyor.

– Metan emisyonunu düşürmeye yönelik çözümler “ölçeklendirilmeli”

Kanada Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı ve Küresel Metan Taahhüdü Eş Başkanı Julie Dabrusin, raporun bulgularına ilişkin değerlendirmesinde, “Yalnızca dört yılda ilerleme sağladık fakat daha hızlı ve derin metan azaltımları adına bu ilerleme sürmeli. Küresel Metan Taahhüdüne katılan tüm ülkelerin, bu ivmeyi sürdürmek ve hedefleri gezegen adına somut faydalara dönüştürmek üzere yakın işbirliği içinde çalışması dev önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği Komisyonunun Enerji ve Konuttan Sorumlu Üyesi Dan Jorgensen, Küresel Metan Taahhüdünün “iddiayı somut ilerlemeye” dönüştürdüğünü fakat metan emisyonlarını azaltmaya yönelik çözümlerin hızla ölçeklendirilmesi gerektiğini vurguladı.

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen ise metan emisyonlarını azaltmanın iklim krizini yavaşlatmak ve insan sağlığını korumak adına atılabilecek en hızlı ve etkili adımlardan biri olduğuna dikkati çekerek, “Metanın azaltılması aynı zamanda ürün kayıplarını da düşürerek tarımsal verimlilik ve gıda güvenliği adına kritik faydalar sağlıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Metan emisyonları, Sanayi Devrimi’nden beri görülen yaklaşık 1,3 derecelik küresel sıcaklık artışının neredeyse üçte birinden sorumlu ve enerji sektörü, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının ikinci en dev kaynağı konumunda bulunuyor.

AA