Afyon Firma Rehberi olarak edindiğimiz bilgilere göre;
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan:”Yükün sahibi olarak Çin nasıl hattın başlangıcında güzergahlar konusunda belirleyici ise Ülkemiz de lojistik dağıtım merkezi olma vizyonuyla tercih edilirliğin tam merkezinde kritik bir konumdadır”
Pasifik Eurasia ile Çin Devlet Demiryolları arasında “Orta Koridor” güzergahını geliştirmek üzere geçen dönem imzalanan anlaşma kapsamında Çin’in Chongqing ve Chengdu şehirlerinden yola çıkan ilk trenler İstanbul’da karşılanarak, Avrupa’daki güzergahlarına uğurlandı.
Karşılama ve uğurlama töreni, Ulaştırma ve Altyapı Bakan yardımcıları Enver İskurt ve Osman Boyraz, TCDD Genel Müdürü Veysi Kurt, TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Altun, TCDD Taşımacılık İstanbul Bölge Müdürü Uğur Taşkınsakarya ve Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan’ın katılımıyla Marmaray Halkalı İstasyonu’nda gerçekleştirildi.
Pasifik Holding’in uluslararası lojistik şirketi Pasifik Eurasia ile Çin Devlet Demiryolları arasında “Orta Koridor” güzergahını geliştirmek üzere imzalanan anlaşma, Chongqing ve Chengdu çıkışlı ilk tren seferlerinin Marmaray Halkalı İstasyonuna ulaşmasıyla hayata geçmiş oldu.
Törende konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt, İstanbul’a ulaşan iki yük treninin, Çin-Ülkemiz-Avrupa Demiryolu Hattı’nda tarihi bir dönüm noktasını simgelediğini belirterek, düzenli yük taşımacılığının Orta Koridor üzerinden hayata geçmesinin, Ülkemiz’nin küresel lojistikte üstlendiği rolü daha da güçlendirdiğini belirtti.
Ülkemiz’de düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nun somut sonuçlarından biri olarak Çin ile Avrupa arasında düzenli olarak işletilecek ilk yük treninin, Ülkemiz üzerinden Polonya’ya ulaşacağını bildiren İskurt, şunları kaydetti:
“Ülkemiz, uluslararası demir yolu koridoru olarak ön plana çıkan Orta Koridor ile küresel lojistik sistemindeki rolünü pekiştirmektedir. Küresel ticaret hacmi, 1990 yılında 3 trilyon dolar seviyesindeyken günümüzde 33 trilyon dolara ulaşmış durumdadır. Bu büyüme, beraberinde sadece daha fazla taşıma ihtiyacını değil, aynı zamanda daha hızlı, daha verimli, çevre dostu ve entegre lojistik sistemleri geliştirme zorunluluğunu da getirmiştir. Bu noktada demir yolu taşımacılığı, düşük karbon emisyonu, yüksek kapasite ve güvenli taşıma avantajlarıyla öne çıkmaktadır.
Özellikle son yıllarda yaşanan küresel krizler, çevresel kaygılar ve artan enerji maliyetleri demir yolu ulaşımını stratejik hale getirmiştir. Ülkemiz, Asya ile Avrupa arasında tarihi ve coğrafi bir köprü konumundadır. 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye ve yaklaşık 25 trilyon dolarlık ticaret hacmine erişim imkanı sunan eşsiz bir stratejik avantajımız vardır. Bu avantajı değerlendirmek adına, ulaştırma altyapısına son 20 yılda 280 milyar doları aşkın yatırım yapılmış, bunun 60 milyar doları demir yollarına ayrılmıştır.”
– “Hedefimiz taşıma süresini 10 günün altına çekmek”
Bu alanda gerçekleştirilen çalışmalar ile ilgili bilgi veren İskurt, özellikle Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı ve Marmaray Boğaz Tüp Geçişi’nin, Ülkemiz’nin uluslararası demir yolu koridorlarındaki merkezi rolünü daha da pekiştirdiğini dile getirdi.
İskurt, “Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergahı yani Orta Koridor, Ülkemiz adına dev önem taşımaktadır. Çin’den çıkan yükler, Kazakistan ve Azerbaycan üzerinden Gürcistan’a, oradan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı ile Ülkemiz’ye, buradan da Avrupa’ya ulaşmaktadır.” aktardı.
Bu koridorun sağladığı 10-15 günlük taşıma süresinin, Kuzey ve Güney koridorlara kıyasla kritik bir zaman ve maliyet avantajı sunduğuna dikkati çeken İskurt, şu bilgileri paylaştı:
“Hedefimiz bu süreyi 10 günün altına çekmektir. Birazdan uğurlayacağımız Chengdu’dan Polonya’nın Lodz şehrine gidecek tren toplamda 10 bin 400 kilometre, Chongqing’den Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye gidecek ikinci tren ise 10 bin 998 kilometrelik bir mesafe kat edecek. İlk trenimiz 55 konteyner içerisinde net 508 ton yükle Çin’in Chengdu istasyonundan 9 Temmuz’da yola çıktı. Çin Altınkol sınırından 16 Temmuz’da hareketinin ardından Orta Koridor ve BTK Demiryolu Hattını kullanarak 15 gün ardından 30 Temmuz’da Kars’a geldi. İstanbul’da kıtaları geçen trenimizi Polonya’nın Lodz istasyonuna olan seferine uğurlayacağız.
İkinci trenimiz ise 43 konteyner içerisinde 420 ton net yüküyle Çin’in Chongqing istasyonundan yola çıkarak 31 Temmuz’da Kars’a geldi. Bu trenimiz de Macaristan yüküyle en kısa sürede yola çıkacak. Her iki tren toplam 98 konteynerlik yükü kesintisiz olarak Avrupa’ya ulaştırmış olacak. Ülkemize ve bölge ülkelerine refah, bolluk ve bereket taşıyacak bu trenlerin devamı gelecek. Çin’den Avrupa’ya düzenli olarak işletilecek olan yük treni seferlerinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
– “Çin-Ülkemiz-Avrupa Demiryolu Hattı’nda Orta Koridor güzergahında taze bir dönem start aldı”
Pasifik Eurasia Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Erkan da günümüzde itibarıyla Çin-Ülkemiz-Avrupa Demiryolu Hattı’nda Orta Koridor güzergahında taze bir dönem başladığını bildirdi.
Erkan, Pasifik Eurasia olarak Asya’dan Avrupa’ya Demir İpek Yolu hayalinin gerçekleşmesi adına 2019 yılından bu yana demir yolu lojistiğinde oldukça kritik ve dev başarılara imza attıklarına işaret ederek, şunları belirtti:
“Orta Koridor üzerinden pek oldukça deneme taşıması gerçekleştirdik. Yaşanan sorunları güzergahtaki tüm paydaşlarımızla görüşerek yol haritaları belirleyerek çözmeye çalıştık. Haziran ayında İstanbul’da gerçekleşen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda China Railway ile sonuçlandırdığımız stratejik işbirliğine bağlı olarak, Chongqing ve Chengdu şehirlerinden düzenli tren seferlerini başlattık. Çin sınırından Avrupa’daki teslim noktasına kadar tüm parkuru şirket olarak organize etmiş bulunuyoruz. Lojistik açısından tek muhatap ile tüm parkurun taşımasını ve teslimini gerçekleştirmek dev bir operasyonel kabiliyete ve uluslararası işbirliklerine bağlıdır. Biz şirket olarak bunu başarmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Günümüzde trenin Çin sınırından 15 gün benzeri kısa bir sürede İstanbul’a ulaşmasını görmek, bizim adına hem gurur verici hem de uzun süredir verdiğimiz emeğin karşılığıdır.”
Ülkemiz’nin Orta Koridor’daki rolünün sadece bir geçiş ülkesi olmaktan oldukça daha öte olduğunun altını çizen Erkan, Ülkemiz’nin bu güzergahtaki en kritik halkalardan biri olduğunu aktardı.
Erkan, “Ülke olarak lojistikte kendi önceliklerimizi yönetebileceğimiz, ülkemizin dış ticaretini önceleyebileceğimiz bir sistematiği oluşturmaktayız. Yükün sahibi olarak Çin nasıl hattın başlangıcında güzergahlar konusunda belirleyici ise Ülkemiz de lojistik dağıtım merkezi olma vizyonuyla tercih edilirliğin tam merkezinde kritik bir konumdadır. Biz de bu bilinçle attığımız her adımda Orta Koridorun güçlenmesi ve lojistik kapasitesinin artmasına katkı sunmak adına var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından, karşılanan yük trenleri taze güzergahlarına doğru yola çıktı.