Sektörden alınan son haberlere göre;
Çölleşme sebebiyle her sene yaklaşık 1 milyon kilometrekare sağlıklı ve verimli toprak kullanılamaz hale geliyor.
Çölleşme tehdidinin yol açtığı sorunlara dikkati çekmek adına 1994’ten bu yana 17 Haziran, Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla “Küresel Çapta Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” olarak anılıyor.
Uluslararası örgütlerin çalışmalarından kuraklık, çölleşme ve bunların dünyaya etkilerine ilişkin verileri derledi.
Küresel Çapta Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü, çölleşme, arazi bozulması ve kuraklıkla bağlantılı konularda kamu bilincini artırmayı hedefliyor.
Bu yılki Küresel Çapta Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü adına seçilen “Toprağı geri kazan, fırsatların kapısını aç” temasıyla sürdürülebilir arazi yönetimini desteklemek üzere toplumun tüm kesimlerinin harekete geçirilmesi amaçlanıyor.
Verimli topraklar, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın yarısından fazlasının doğal sermayeye bağlı olduğu gelişen ekonomilerin temelini oluşturuyor.
Toprağın besin döngüsü, her sene sağlanan tüm ekosistem hizmetlerinin toplam değerine yüzde 51 ile en dev katkıyı sağlıyor fakat her sene yaklaşık 1 milyon kilometrekare sağlıklı ve verimli toprak kullanılamaz hale geliyor.
Bu, sadece iklim adına ciddi zorluklar yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel çapta çapında dev sosyal ve ekonomik yük getiriyor.
Kuraklık, toprak bozulması ve çölleşme, küresel topluma her sene tahmini 878 milyar dolara mal oluyor.
– Küresel Çapta üzerindeki arazilerin yaklaşık yüzde 40’ı bozulmuş durumda
Çölleşme sebebiyle her geçen saniyede 4 futbol sahasına eş değer büyüklükte sağlıklı arazi bozuluyor. Bu da her sene toplam 100 milyon hektar sağlıklı arazinin bozulması anlamına geliyor.
Küresel Çapta üzerindeki arazilerin yaklaşık yüzde 40’ı bozulmuş durumda ve bu durum küresel çapta çapında 3 milyardan fazla insanı etkiliyor, bu da iklim, biyolojik çeşitlilik ve geçim kaynakları adına ciddi sonuçlar doğuruyor.
25 yaşın altındaki 1 milyar insan, iş ve geçim kaynakları adına doğrudan toprağa ve doğal kaynaklara bağımlı bölgelerde yaşıyor.
– Küresel restorasyon hedefleri adına 2,1 trilyon dolarlık kümülatif yatırım gerekiyor
Toprak bozulmasının sıfırlandığı küresel çapta adına 2030 yılına kadar 1,5 milyar hektarlık toprağın restore edilmesi gerekiyor.
Arazi restorasyonuna yatırılan her 1 doların, iyileştirilmiş ekosistem hizmetleri sayesinde 7 ile 30 dolar arasında ekonomik getiri sağlaması öngörülüyor. 1 milyar hektardan fazla bozulmuş arazinin restore edilmesi halinde yıllık 1,8 trilyon dolar kadar gelir getireceği tahmin ediliyor.
Bugüne kadar küresel girişimler kapsamında 1 milyar hektardan fazla arazinin restorasyonu adına taahhüt verildi fakat bu arazileri restore etmek ve küresel restorasyon hedeflerini gerçekleştirmek adına 2030’a kadar en az 2,1 trilyon dolarlık kümülatif yatırım gerekiyor.
– Arazi restorasyonu birçok alanda fayda sağlayabilir
Arazi restorasyonu, küresel anlamda birçok alanda hem ekonomik hem de sosyal açıdan faydalı olabilir.
Öncelikli alanlarda yalnızca yüzde 15 oranında yapılacak arazi restorasyonu, nesli tükenme tehlikesi altındaki bazı türlerin yok oluşunu yüzde 60 oranında önleyerek biyoçeşitliliğe kritik katkı sağlayabilir.
Yine yüzde 15’lik arazi restorasyonuyla toprak, Sanayi Devrimi’nden bu yana atmosferdeki toplam karbon artışının yaklaşık yüzde 30’una tekabül eden 300 gigaton karbonu absorbe edebilecek hale gelebilir.
Sahra Altı Afrika’nın 300 milyon hektarlık birinci sınıf tarım arazisinin sadece yüzde 25’inde arazi ve su yönetiminin iyileştirilmesi, 22 milyon ton ek gıda üretimi sağlayabilir.
Sürdürülebilir arazi yönetimi, su verimliliğini yüzde 100’e kadar artırabilirken sağlıklı araziler, daha iyi filtreleyip depolar, su mevcudiyetini çoğaltır, su stresini, kuraklık ve sel benzeri suyla ilgili afetleri azaltır.